6 Aralık 2007 Perşembe

EN BUYUK TEHLIKE ?

Günah Yazıları 01

Bu dünya misafirhanesinde insanın en mühim meselesi imanı kurtarmak meselesidir. Çünkü imanın neticesi tüm dostlarla ebedi cennet, zıddı olan imanı kaybetmenin de neticesi yalnız başına ebedi cehennemdir. İnsanın en mühim meselesi imanı elde etmek ve muhafaza etmek olduğuna göre insanı bekleyen en büyük tehlike ise imanı elde etmesini ve muhafaza etmesini engelleyen şeylerdir. Ve bu tehlikeninde başında kanımca günah gelir.

İnsanların imanı seçmelerini engelleyen ve imanı seçenlere zamanla imanı kaybettiren en önemli engelin günah olduğu gerek ayetlerin, gerek hadislerin ve gerek Kur’an tefsirlerinin izahından anlaşılıyor. “Andolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. (Ey Muhammed!) Onları ancak fasıklar inkar eder. Bakara 99 “ ayeti bize bu hakikatı ders veriyor. Küçük bir günahla başlayan yolculuğun insanı nasıl inkar kadar götürdüğünü Bediüzzaman 2. lem’a da, her bir günahta küfre gidecek bir yol var, diyerek mükemmel bir şekilde izah ediyor.

Günahların sonu ebedi helaket olan inkâr yolculuğuna sebep olduğunu ilerleyen yazılarımızda inşallah geniş olarak ele almaya çalışacağız. Bu yazımızda günah tehlikesini fark etmeye çalışacağız.

Bediüzzaman Risale-i Nur’un niçin bu asırda etkili olduğunu izah ederken bu asrın iki önemli özelliğinden bahsediyor. Birincisi, insanların günahlara ( sefahate ) dalıp ahireti bilmesine rağmen, nefsine mağlup olup dünyayı tercih edip ehli dalaletle tabi olması, diyor. Ve çoklarının günahların tiryakiliği yüzünden imanını kaybettiğini belirttikten sonra, Risale-i Nur’un etkili olmasını günahın içindeki acıları, kötü neticeleri, daha dünyadaki azapları, misal ve karşılaştırmalar la ders vermesi olduğunu söylüyor.

Demek bu zaman da imanı tehdit eden birinci tehlike günahlar. Günah bizzat imanı tehdit ettiği gibi imanı tehdit eden diğer tüm düşmanlara da alt yapı oluşturuyor ve onları besliyor. Mesela, Bediüzzaman’ın asrın ikinci dehşetli özelliği olarak belirttiği; eskiye oranla bu zamanda ilim ve fenle uğraşarak dalalete girenlerin çok artmasının sebebinin 7. şua adlı eserinde “ya gaflete veya masiyete veya maddiyata dalmak sebebiyle darlaşan akıllar, azametli meseleleri ihata edemediklerinden, bir gurur-u ilmi ile inkara saparlar ve nefyederler “ demekle ilmen inkar etmenin de derininde gühahlar olduğunu söylüyor.

Zaten günümüzde açıkça Allah’ı inkar edenin çok az olduğunu görüyoruz. Ama Kur’an’da geçerli kabul edilen mana da iman ve itaat edenin de çok az olduğunu görüyoruz arada kalan çoğunluğun o halde olmasının ( gereği gibi iman etmemiş olmasının ) en mühim ve birinci sebebi günah görünüyor.

Yine, insanın apaçık düşmanı olduğu Kur’an’da ilan edilen ve bir çok insana imanını kaybettiren şeytanın kimleri ve nasıl kandırdığını merak ettiğimizde, sorunun cevabı, günah olarak bize veriliyor. Onlar ( şeytanlar ), günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üstüne inerler ( Şuara 222 ).

Şeytandan daha tehlikeli, çünkü içimizde olan, nefsimizin de şımarmasını, dolayısıyla söz dinlemeyip güçlenmesini, kalbe tabi olmamasını, şeytana uymasını, sahibini inkar ve isyana sürüklemesini temin eden günah.

Yine, bir çok insanı Allah’a itaatten uzaklaştıran vesvese ve şüphe hastalığını da netice veren ve besleyenin günahlar olduğunu anlıyoruz. Bu hususa Bediüzzaman 2 lem’a da günahlardan gelen yaralar ve yaralardan hasıl olan vesveseler, şüpheler -neûzu billâh- mahall-i İmân olan bâtın-ı kalbe ilişip imanı zedeler. cümlesiyle temas ediyor.

Yine insanın huzurdan kaçmasına, ibadet ve itaatten kalb ve lisanının zevk alamayıp ibadetleri terk etmesine sebebiyet veren şeyin günah olduğu anlaşılıyor.

Kadere, ahirete, adalete dair sorular soran kişiyle biraz muhatab olduğunuz da aslında temel sorununun müptela olduğu bir günah olduğunu, tiryaki olduğu günahtan vazgeçemediğini ve bir çıkış ( nefsin isteği olan inkar) yolu aradığını fark ediyorsunuz.

Hadislerde insanlığın geçmiş ve gelecekte en büyük tehlikesi, fitnesi olarak belirtilen deccal hadisesinde, deccalin en mühim silahının günahlar ( israf, açık saçıklık, içki vs.) olduğu anlaşılıyor.

Velhasılı, insanlara ebedi hayatı kaybettiren en önemli tehlikenin günah olduğu anlaşılıyor. Gerek bizzat inkara götürmesi ve bu durumun en fazla vaki olan durum olması, gerekse inkara götüren diğer tehlikelerin de altyapısını oluşturması ve desteklemesi itibariyle, hakkında bilgi sahibi olmamız geren en önemli düşman olarak günah, karşımızda duruyor.

Allah nasip ederse sonraki yazılarda gerek ayet, gerek hadis ve gerekse risale-i nur dan ilgili yerleri araştırıp günahın tanımın, sebeplerini, sonuçlarını, ebedi helakete götüren süreci ve korunma yollarını ele almaya çalışacağız. Dualarınızı bekliyoruz.

Hiç yorum yok: