22 Ocak 2008 Salı

Doğru Karar Vermek


“Kim benim velilerimden birisine düşmanlık yaparsa, ben ona karşı harp açarım/ondan dostumun intikamını alırım.


Bir kulum farz kıldığım amelleri yaparak bana yaklaştığı gibi, hiçbir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetleri ile de devamlı bana yaklaşır. Nihayet onu severim.


Ben bir kulumu sevdiğim zaman, (kendisine vereceğim özel nurum ile) onun işiten kulağı, konuşan dili, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı, anlayan kalbi olurum. O artık benimle işitir, benimle konuşur, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür, benimle anlar. Benden bir şey isterse, istediğini veririm; bana sığınırsa kendisini korurum.” Hadis-i Kudsi

Kararlarımızla imtihan olunduğumuz dünya da her an kararlar vermemiz gerekiyor. Bazen bu kararlar daha sonraki hayatımızda vereceğimiz bir çok kararı etkileyen, hayati bir karar olabiliyor. Mesela iş seçiminde, eş seçiminde, aile içi problemlerde verilen kararlar, sonraki hayatımızı ve kararlarımızı etkiliyor.

Bu kararların yanlış olması telafisi çok güç dünya ve ebedi ahiret pişmanlıklarına dönüşebiliyor. Bu kararların doğru olması halinde ise hem dünya saadeti hem ebedi ahiret saadetine vesile olabiliyor. Tarihi kıssalar bunun örnekleriyle dolu.

Peki, karar vermek durumunda kaldığımızda doğru kararı nasıl vereceğiz. Bir gün sonrasını bile tahmin edemeyen aklımız, ileride hangi kararın bizi mutlu edeceğini nasıl bilecek. Bu durumda ezeli ilim sahibine sığınmaktan başka çare yok. Nitekim O ezeli kelamı olan Kur’an’ında takva ehline, eğriyle doğruyu ayırma, doğru olanı hissetme yeteneği olan furkanı, ( basiret, feraset, hikmet ) vereceğini vaad ediyor. ( enfal 29)

Allah takva ehline bu en güzel nimeti, furkanı vaat etmiş. Takva sonu olmayan bir yolculuk ve herkese göre farklı. Mesela biz ne kadar uğraşşakta bir alim gibi takva ehli olamayacağız. O zaman bu nimete nasıl kavuşacağız. Sanırım bu aşamada gidişatın ne yönde olduğu önem arz ediyor. Misalen, Allah, takva derecesi 10 olan ama 15 olma yolunda gayret eden birisine, derecesi 50 olan ama mevcut sahip olduğu nimetlerin değerini bilemeyip gaflet veya günahla 40 lara doğru ilerleyen den daha doğru kararlar vermeyi nasip edebilir.

Daha anlaşılır bir örnek vermek gerekirse Allah cehaleti sebebiyle 5 vakit namaz kılmayan, ama duydukça ilgisini arttıran ve o konuda çaba sarf eden birisine, onu en güzel neticeye cennete götürecek kararlar vermesini nasip eder. Cennete giden yolun kapılarını ona açar.

Ama 5 vakit namazını kılan fakat namaz nimetine kavuşmuş olmanın şükrünü eda etmeyerek, namaz kılanda olmaması gereken özellikler edinen ve yanlış yolda ilerleyen kimse yanlış kararlar verip namaz nimetinden ve cennetten mahrum kalacağı kararlar verebilir.

Mü’min ciddi kararlar vermesi gerektiğinde takva konusunda yeni bir adım atmalıdır. Ya günahlardan sakınma konusunda ya da ibadeti arttırma konusunda yeni bir şeyler yapmalı.
Her hali olduğu gibi bu yeni hali de kulluk faaliyetini artırmaya bir davet olarak alğılmalı ve kulluk gayretini artırmaya vesile kılmalı.

Böylece Allah’ın onun kalbine en hayırlı fikri ilham edeceği umulur. Yoksa sadece okumakla, araştırmakla, bilen insanlara danışmakla hayırlı karar vermek mümkün değil. Herkesin imtihanı özel, kendine mahsus özellikler arz ediyor. Başkaları ne kadar yardım etse, dua etse de kişinin kendi meyil ve isteği ve çabası gerekiyor. Toplanan fikirlerin doğru değerlendirilmesi, farklı fikirler arasında uygun olanın seçilmesi yine kişinin özel çabasını gerektiriyor.

Kararlarımızın semerelerinin ebedi olduğu, hassas elemelerden geçtiğimiz imtihanımızda yukarıdaki hadisin haber verdiği desteğe ne kadar muhtacız. Aynı manayı destekleyen şu hadis-i şerif de kararlarımızda Allah’tan yardım istemeye ne kadar muhtaç olduğumuzu vurguluyor.


Allah’ın Resul’ü (SAV) sık tekrarlamamızı tavsiye ettiği duanın manasını ders veriyor. “Size "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah"m açıklamasını haber vere­yim mi? Allah'ın yasakladığı şeylerden sakınma ancak Allah'ın koru­masıyla mümkündür. Allah'a itaate güç yetirme de ancak Allah'ın yardımıyladır. Bana Cebrail bu şekilde bildirdi.”

Hiç yorum yok: